İNTERNET ALAN ADLARI İLE KİŞİLİK HAKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

internet_yayinlari_yoluyla_islenen_suclara_yeni_duzenleme_h3919Küreselleşen dünyada internetin öngörülemeyen bir hızda ilerlemesi sonucu web siteleri ve bu sitelerin adresleri olan internet alan adları büyük bir önem kazanmış ve gelişen ekonomik ve teknolojik gelişmeler de ticaretin elektronik ortama taşınmasına sebebiyet vermiştir. Zira küreselleşen dünyada hizmet ve ürün satabilmenin en hızlı ve maliyetsiz yolu internettir. Ticari hayatta tacirleri tanıtmaya yarayan marka, ticaret unvanı, işletme adı gibi unsurların yanına bir de internet ağında bir bilgisayar üzerinde world wide web (www) sitesine ulaşmak için sayılardan oluşan IP numaraları kullanmak yerine numaralarla paralelleşen, kolay akılda kalan “alan adı” unsuru eklenmiş ve bu durum beraberinde birtakım sorunlar meydana getirmiştir. Bunun yanı sıra halk arasında tanınan kişilerin adları, bazı kişi ve kurumlar tarafından, alan adı şeklinde farklı amaçlar için kullanılmaya başlanmış bu da beraberinde birçok başka problem ortaya çıkarmıştır. Tüm bu sebeplerden ötürü internet alan adları ile kişilik hakları arasındaki ilişkiyi ve alan adlarının nasıl korunduğunu açıklamaya çalışacağız.

Kişilerin adları, soyadları, unvanları, mahlas ve lakapları gibi kişilik hakları içerisinde yer alan kişisel değerlerinin üçüncü bir kişi tarafından internet ortamında alan adı olarak kaydedilmesi dolayısıyla birtakım kişilik hakkı ihlalleri ortaya çıkmaktadır.1

Türk Medeni Kanunu’nun 26. maddesindeki adın korunmasına ilişkin düzenlemelerden, bu korumalardan aynı Kanun’un 46. maddesi uyarınca hukuki anlamda bir kişiliğe sahip olması dolayısıyla dernek, vakıf ve ticari şirketler gibi tüzel kişilerin de yararlanmasını sağlamıştır.

Belirli bir adın, alan adı olarak kaydettirilmesi değişik şekillerde olabilir. Bir kişi kendisiyle hiçbir bağlantısı olmayan üçüncü bir kişinin adını alan adı olarak kaydettirebilir ya da bir kimse, adını, ticaret unvanını, şirketini ya da markasını alan adı olarak kaydettirirken bu ad aynı zamanda üçüncü bir kişinin adı olabilir. Bu gibi durumlarda alan adı bir ihtilaf meydana getirecektir ki bu ihtilafın çözümü için öncelikle alan adının hukuki niteliğinin tespiti gerekmektedir.2

Alan adlarının sadece teknik özellikleri dikkate alınarak hukuken bir niteleme yapmak doğru değildir. Keza internet ortamında web sitelerinin ziyaret edilmesi ve öteki web sitelerinden ayrılması da alan adları vasıtasıyla olmaktadır. Bu açılardan bakıldığında alan adlarının da medeni hukuk anlamında bir ad olduğunun ve adın korunmasına ilişkin usullere tabi olduğunun kabulü gerekir.3

Adı ya da unvanı kendi izni olmaksızın alan adı olarak tescil ettirilen kişi, Medeni Kanunu’muzun 24, 25 ve 26/2. maddelerine göre adının korunmasını talep edebilir. Burada özellikle madde 26/2 üzerinde durmakta fayda vardır. Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini ve uğradığı zararın tazminini dava edebilir. Örneğin; müzisyen “Dame Kiri Janette Te Kanawa”nın ve yazar “Peter Handkle”nin soyadları alan adı olarak kaydedilmiş ve bu alan adları ile yayın yapan sitelerde ırkçılık propagandaları yapılmıştır. Bunun üzerine Kanawa ve Handkle, site sahipleri aleyhine dava açarak isim haklarının korunmasını talep etmişlerdir. Halk tarafından tanınmış kimselerin adlarının alan adı olarak kaydedilmesiyle ırkçı propaganda ve pornografik yayınların yapılması Türk Medeni Kanunu madde 26/2 kapsamında ele alınır ve buna “ismin gaspı” denir.4

Alan adlarında temel prensip “ilk gelen alır” prensibidir. Ancak bu porensip her zaman haklı ve adil bir çözüm üretememiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda ilk önce alan adının dayandığı markalar, ticari unvanlar ya da isimler arasında yanıltma tehlikesinin giderilmesi ve önceliğin kimde olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda kullanılan adlar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda hangi adın öncelik hakkına sahip olduğu belirlenmeli ya da diğer adın yanıltma tehlikesi varsa bu tehlike giderilmelidir.5 Ancak bu önceliğin iyi niyetle ve hakkaniyete uygun bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Örneğin; bir kimsenin soyadı “Arçelik” diye bu kimseye Arçelik adını alan adı olarak tescil ettirmesine izin verilmemelidir. Çünkü bahsedilen firma en azından Türkiye çapında herkes tarafından bilinen bir markadır. Bu durumda kişinin en azından soyadının yanında adını da kullanması suretiyle alan adını tesciline izin verilmelidir.

Alan adlarının ülkemizdeki durumunu ele almak gerekirse; alan adı kaydı sebebiyle, kişilik haklarını ihlal eden kimse Türkiye’de ise, adaletin makul sürede temini nispeten daha mümkün iken; kişilik haklarını ihlal eden kimse yurt dışında ise, etkili bir çözüm üretmek daha zor olacaktır. Haksız fiili ika eden kişi Türkiye’de ise bu kişiye karşı kişiliği koruyan davaları ve ticari davaları yöneltmek ve şartları varsa tazmini için dava açmak mümkündür ancak; bu durumda dahi alan adının hak sahibine devri neredeyse mümkün olmamaktadır çünkü; alan adını kaydeden kurumların çoğu Türkiye’de değildir. Bu durumda mahkemeden alınan kararın milletlerarası hukuk kuralları gereğince tenfizini talep etmekten başka çare kalmamaktadır.6

Bilişim hukuku kapsamında yer alan hemen her konu ülkesel sınırların ötesinde ve küresel boyutlardadır. Bu sebeple ülkesel bazda yapılan mevzuat çalışmaları sorunları çözmekte yetersiz kalmaktadır. Bunun yerine, özellikle internet ile ilgili konularda, yapılacak olan hukuki düzenlemeler çok taraflı anlaşmaların ışığında yapılmalıdır.7

Halihazırda alan adlarına ilişkin uyuşmazlıklar genel hükümlere göre çözümlenmekte iken, alan adlarına yönelik meselenin güncel ve dinamik bir yapı içermesi sebebiyle şu an taslak aşamasında olan “İnternet Alan Adları Yönetmeliği”nin yürürlüğe girmesiyle beraber konunun daha netlik ve özellik kazanacağı tahmin edilmektedir.

1 OĞUZ, Habip: İnternet Ortamında Kişilik Haklarının İhlali ve Korunması, 2. Baskı, s. 67

2 OĞUZ, Habip: İnternet Ortamında Kişilik Haklarının İhlali ve Korunması, 2. Baskı, s. 68

3 MEMİŞ, Alan İsmi, 204.

4 MEMİŞ, Alan İsmi, 211.

5 MEMİŞ, Alan İsmi, 211.

6 OĞUZ, Habip: İnternet Ortamında Kişilik Haklarının İhlali ve Korunması, 2. Baskı, s. 73

7 OĞUZ, Habip: İnternet Ortamında Kişilik Haklarının İhlali ve Korunması, 2. Baskı, s. 74

                     Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir