EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI SEBEBİYLE BOŞANMA (V) -FİZİKSEL ŞİDDET-

Şiddet, insanı ruhani veya bedensel olarak baskı altına alan eylemlerin tümüdür. Şiddetin, duygusal şiddet, cinsel şiddet, ekonomik şiddet, sosyal şiddet olmak üzere türleri vardır ve fiziksel şiddet de bunlardan en sık rastlanan bir tanesidir. Diğer yazılarımızda şiddet türlerinden duygusal şiddet, cinsel şiddet, ekonomik şiddet ve sosyal şiddete yer vermiştik. Bu yazımızda ise sizlere fiziksel şiddetin ne olduğu konusunda bilgi vermeye çalışacağız.

Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 166. maddesi evlilik birliğinin temelden sarsılmasını düzenlemektedir. Belirtilen maddeye dayanarak boşanmanın gerçekleşmesi için evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması ve evliliğin taraflar için çekilmez hal almış olması gerekmektedir. (Detaylı bilgi için lütfen bkz.) Ortak yaşamı çekilmez hale getiren durumlar ya da evlilik birliğini temelden sarsan haller kanunda belirtilmemiştir ancak Yargıtay içtihatları ışığında nelerin evliliği çekilmez kılacağı ya da hangi hallerin evlilik birliğini temelden sarsacağı anlaşılabilmektedir. Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olacak hallerden birisi de “Fiziksel Şiddet”tir.

Evlilik içinde fiziksel şiddet genellikle, darp etmek, itip kakmak, kasten vurmak, kesici-delici aletlerle bedene zarar vermek veya dövmek suretiyle ortaya çıkmaktadır. Kısacası fiziksel şiddet karşı tarafın vücut bütünlüğüne zarar vermek amacıyla yapılan tüm eylemlerdir. Bu eylemler evlilik birliğini çekilmez kılmakta ve evliliği temelden sarsmaktadır.

Yargıtay kararlarından örnekler verecek olursak;

“… Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmetmiş, tarafların kusur belirlemesi ve ferilerine yönelik istinaf talebi üzerine, bölge adliye mahkemesince maddi tazminat miktarının indirilerek sair hususların esastan reddine karar vermiştir. Verilen karar taraflarca temyiz edilmekle, Dairemizce 27.02.2019 tarihli bozma ilamında; erkeğin ağır kusurlu olduğu belirlenmekle, kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın az olduğuna karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince bozmaya uyulmakla kadın yararına bozma kararı doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmiştir. İstinaf kararı taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Dairemizin bozma ilamında, davalı-karşı davacı erkeğin mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurları yanında, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, bu nedenle gerçekleşen duruma göre erkeğin ağır kusurlu olduğu belirlenmekle erkeğin ağır kusurlu olduğu hususu kesinleşmiş olup, kesinleşen konular temyize getirilemez. Bu itibarla davalı-karşı davacı erkeğin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/7081 E., 2019/12047 K.)

“… Mahkemece erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşini istemeyerek evden kovduğu, davalı-davacı kadının ise; ortak çocuklar ile ilgilenmediği, çocuğuna karşı birden fazla kez fiziksel şiddet ve odaya kilitleme şeklinde kötü muamale de bulunduğu, ayrıca eşine hakaretinin de olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken hatalı kusur belirlemesi sonucu erkeğin ağır kusurlu olarak kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/7420 E., 2019/11520 K.)

                                                                       Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir