İŞVERENE KARŞI DAVALARI OLAN TANIKLARIN AÇIKLAMALARINA İTİBAR EDİLMELİ MİDİR ?

Uygulamada, aynı işyerinden aynı ya da farklı zamanda ayrılan ve işverene dava açan işçilerin, bu davalarda birbirlerine tanık olduğu görülmektedir. İşverenler tarafından bu duruma itiraz edilmekte ve bazı mahkemeler işverenle husumeti olan tanıkların beyanına itibar ederek hüküm kurmaktayken bazı mahkemeler de bu tanık beyanlarına itibar etmemektedir. mahkemelerin bu farklı tutumları dolayısıyla da uygulamada aksaklıklar ve […]

Devamını Oku

İKİNCİ EL SATIŞTA ESER SAHİBİNİN HAKLARININ DURUMU

Dünyadaki fikri mülkiyet alanındaki son gelişmelerle birlikte artık kişilerin fikir ve sanat eserleri üzerindeki hakları da hukuki anlamda koruma altına alınmıştır.  Bu hakların ihlali durumunda; yargı mercileri tarafından ihlal eden kişiye yaptırım uygulamaktadır. Bu başlıkta anlatacağımız konu, bir fikir veya sanat eserinin ikinci el satışının hak sahibinin (eser sahibi) yasal haklarına tecavüz oluşturup oluşturmayacağı noktasında […]

Devamını Oku

2012 SENESİ İCRA VE İFLAS KANUNU DEĞİŞİKLİĞİYLE HACZEDİLEMEYECEK MALLAR

Alacaklı alacağına kavuşmak amacıyla icra takibi başlattığında, nakden tahsilat sağlayamadığında borçlunun malvarlığı üzerine yönelebilir. Bu malvarlığı borçlunun menkul ve gayrimenkul tüm değerlerini ifade eder. Ancak burada kanun koyucu, bu şekilde alacaklı-borçlu husumeti sebebiye borçlunun malvarlığı üzerindeki haczin sadece borçlunun kendisini değil ailesi, birlikte yaşadığı ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri de etkilemesinden ötürü bazı malların haczedilemeyeceğini […]

Devamını Oku

EVLİLİK SEBEBİYLE İŞTEN AYRILAN KADIN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI ?

Ülkemizdeki uygulamada kadın işçilerin birçoğu evlilik nedeniyle işi bırakmaktadır. Kıdem tazminatına hak kazanan bu işçilerin birçoğunun bu haklarını bilmediği, dolayısıyla işverenden bu tazminatı talep etmeden ayrıldıkları görülmektedir. İşverenler de bu durumu istifa olarak değerlendirmekte ve kadın işçiler hak kaybına uğramaktadır. 4857 Sayılı İş Kanununun 120 inci maddesi yollamasıyla halen yürürlükte olan 1475 Sayılı Yasanın 14 […]

Devamını Oku

BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ EDİLMEMESİ

Bilirkişi: çözümü; uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü ya da yazılı olarak vermesi için başvurulan kişi veya kuruluşu1 ifade eder. Bilirkişiye başvurulacak haller ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 266’da “(1) Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün […]

Devamını Oku

ASKERLİK SONRASI İŞ BAŞVURUSUNDA BULUNAN İŞÇİ İŞE ALINMAK ZORUNDA MIDIR?

Askerlik, kanuni bir ödev olduğundan tüm vatandaşların bu ödevi yerine getirmeleri gerekmektedir. Yasal ödevini yerine getirmek için işten ayrılmak zorunda kalan işçilerin askerlik sonrası iş bulmakta güçlük çekmesi ve eski işyerlerinin bu işçilerini işe geri almaması kanun koyucuyu bu konuda düzenleme yapmaya itmiştir. Bu itibarla 4857 Sayılı Kanun’un 31/son fıkrasında: “Herhangi bir askeri ve kanuni […]

Devamını Oku

ADLİ YARDIM TALEBİ TEMYİZ AŞAMASINDA DA İLERİ SÜRÜLEBİLİR Mİ ?

Adli yardımın amacı, bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünün kullanımında eşitliği sağlamak üzere, avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanların avukatlık hizmetlerinden yararlandırılmasıdır.1 Adli yardımın bir diğer amacı da uluslararası düzeyde düzenlenen adil yargılanma ve mahkemeye başvurma hakkının zedelenmesini önlemektir. Bu bakımdan Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni onaylamış olup […]

Devamını Oku