VASİ EŞ KISITLI EŞİNE BOŞANMA DAVASI AÇABİLİR Mİ?

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 403. madde hükmü gereğince, vasi; vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlü kimse olduğundan, vesayet makamı, elbette vasilik koşullarına sahip olmaları kaydıyla vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini, bu göreve atayacaktır. Kısıtlı […]

Devamını Oku

VASİNİN GÖREVİNE BAŞLAMASI İÇİN VASİ ATAMA KARARININ KESİNLEŞMESİ GEREKİR Mİ?

Vesayet ve vasi kavramlarının içeriğine ilişkin, bu konuyu ayrıntılı şekilde ele aldığımız bir diğer yazımızı (Bkz: Diğer yazımız…) okuyarak bilgi edinebilirsiniz. Her ne kadar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 382. madde 2. fıkra b/19 bendi gereğince, vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işlerine tabi olduğu ve 362. madde 1. fıkra ç bendiyle çekişmesiz yargı işlerinde verilen […]

Devamını Oku

VESAYET MAKAMI

Vesayet kurumunda asıl amaç vesayet altına alınan kişinin menfaatlerini korumak ve zarara uğramasını engellemektedir. Kişinin, zorunlu hallerde vesayet altına alınması söz konusu olabilecekken, kendi isteğiyle de kendisine vasi tayin edilebilecektir. Vasi atanmasını gerektiren haller temelde ikiye ayrılmaktadır. Bunlar yaş küçüklüğü ve kısıtlılık halleridir. Bu doğrultuda söylenebilir ki, vesayet makamı sayesinde reşit olmamış küçüklerin veya yasal […]

Devamını Oku