EVLİLİK NEDENİYLE İŞ AKDİNİN FESHİ

İlgili resimKadının iş hayatındaki konumu güçlendikçe kadını ve kadın haklarını koruyacak yasalara ihtiyaç duyulmuştur. Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirme hakkı sadece kadın işçilere verilmiştir. Buna göre 1475 sayılı İş Kanunu 14. madde 1. fıkra gereğince kadın işçi, iş akdini evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirebilmekte ve işverenden bazı işçilik haklarını talep edebilmektedir.

İşçinin alacağı kıdem tazminatı 1 yıllık çalışma süresine bağlanmıştır. 1 yıl boyunca aynı iş yerinde çalışan işçi kıdem tazminatına  hak  kazanacaktır. Kıdem tazminatına hak  kazanmış kadın işçi evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde iş sözleşmesini evlilik nedeniyle fesh ettiği takirde işveren kıdem tazminatını ödemek zorundadır. Evlilik tarihi olarak anlaşılması gereken resmi nikahın yapıldığı gündür, bir başka deyişle nikah veya düğün günü dikkate alınmamaktadır.

Kadın işçi fesih bildiriminde bulunurken noter onaylı bir ihtarname ile beraber evliliği gösteren bir belgeyi işverene sunmalı, feshin gerekçesinin evlilik olduğunu açıkça belirtmelidir. Aksi halde bu haktan faydalanamaz. Bununla beraber iş sözleşmesinin feshi evlilik nedeniyle yapıldığı takdirde işsizlik ödeneği alınamamaktadır. Ayrıca işveren evlilik nedeniyle fesih durumunda ihbar tazminatı vermekle yükümlü olmayıp, kadın işçi için de ihbar süresi boyunca çalışma yükümlülüğü yoktur. Ancak fazla mesai ve sair  işçilik alacaklarının da ödenmesi gerekmektedir.

Çalışma özgürlüğü anayasal bir haktır. Bu bağlamda kadın işçi evlilik nedeniyle iş yerinden ayrıldıktan sonra başka bir iş yerinde çalışmaya devam edebilir, bunun için kanunda herhangi bir engel yoktur.

Konuyla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararından (E.1988/9225K. 1988/369T. 27.4.1988) örnek vermek gerekirse; “1475 sayılı İş Kanunu’nun değişik 14. maddesinin ikinci, fıkrası hükmünce hizmet akitlerinin “kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi” halinde kıdem tazminatına hak kazanılacaktır. Bu değişik hüküm kuşkusuz aile birliğini koruma amacıyla getirilmiş olup çalışma hayatını evlilikle birlikte gereği gibi yürütemeyeceği düşüncesinde olan kadına Yasa ile tanınmış bir olanaktır. Bir işyerinde çalışmakta iken evlenen bir kadın, Yasa’nın tanıdığı olanaktan yararlanarak kıdem tazminatını almak suretiyle ayrılmışsa, daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemez; diğer taraftan önceki işinden ayrılan kadın ayrılmasını hemen takiben çalışma ile evliliği öncekine göre daha kolaylıkla yürütebileceği yeni bir iş bularak çalışmasını da sürdürebilir. Bu kuşkusuz subjektif bir değerlendirmedir. Olayda hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmadığından direnme uygun bulunmakla onanması gerekir.

                                                                                                                     Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir