CEZA KANUNU’NUN YER BAKIMINDAN UYGULAMASI

Bir önceki çalışmamızda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) uygulama alanının, zaman ve yer bakımından uygulama şeklinde iki ana başlık altında değerlendirildiğini belirterek; zaman bakımından uygulamaya dair açıklamalara yer vermiştik. (Bkz: İlgili Yazımız…) Yer bakımından uygulama, mülkilik ilkesine dayanmakta olup; kısaca yargılamanın suçun işlendiği devletin ceza kanunlarına göre yapılması anlamına gelmektedir. Anılan ilkeye göre; kim […]

Devamını Oku

VASİYETNAMENİN YOK OLMASI

Gerek vasiyetçi gerekse de üçüncü bir kişi tarafından meydana getirilen yırtma, karalama, yakma gibi çeşitli eylemler nedeniyle yok olması sonucunda; vasiyatnamenin içeriğinde yer alan maddi anlamda ölüme bağlı tasarrufların akıbetinin ne olacağı sorunu karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunun çözümü Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”)“Kaza sonucunda veya üçüncü kişinin kusuruyla yok olan ve içeriğinin aynen ve tamamen belirlenmesine […]

Devamını Oku

TÜRK CEZA KANUNU BAKIMINDAN ÇEVRENİN KASTEN KİRLETİLMESİ SUÇU

Çevre, kişilerin hak ve özgürlüklerini kullanabileceği bir yaşam alanı olup; temiz ve düzenli bir çevrede yaşamak tüm vatandaşların anayasal hakkıdır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesi “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir…” uyarınca, söz konusu hak güvence altına alınmıştır. […]

Devamını Oku

MERKEZİ VE ORTAK SINAVLARIN SONUÇLARINA KARŞI İPTAL DAVASI AÇILMASI

Bir önceki yazımızda çeşitli eğitim ve öğretim kurumları tarafından yapılan sınavların sonuçlarına karşı açılan iptal davalarından bahsetmiştik. (Lütfen Bkz.) Bu yazımızdaysa Milli Eğitim Bakanlığı (“Bakanlık”) ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (“ÖSYM”) tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlara karşı açılan davaların usulüne yer vereceğiz. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (“İYUK”) “Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme […]

Devamını Oku

VASİYETNAMENİN YANILMA VE ALDATMA SEBEBİYLE İPTALİ

Daha önce, “Vasiyetnamenin İptali Sebepleri” başlıklı yazımızda (bknz…) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) uyarınca vasiyetnamenin iptaline neden olabilecek hususları sıralamamıştık. Bugünkü yazımızda, söz konusu iptal sebeplerinden biri olan yanılma ve aldatma durumunu inceleyeceğiz. TMK 504. maddede “Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını […]

Devamını Oku

TRAFİK KAZASI SONUCU MEYDANA GELEN ZARARLARDA TAZMİNAT TALEBİNİN KAPSAMI

Trafik kazası sonucunda meydana gelen zararların, diğer zarar hallerinde olduğu gibi maddi ve manevi zararlar olarak iki temel başlık altında ele alınması mümkündür. Belirtilen başlıklardan maddi zararların büyük bir bölümünü, Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 54. maddesinde sıralanan bedensel zararlar oluşturmaktadır. Bu madde uyarınca, bedensel zararların kapsamına; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da […]

Devamını Oku

KIYMETLİ EVRAKIN ZAYİ OLMASI HALİNDE ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Kıymetli evrakın; hak sahibinin elinden rızası dışında çıkması, çalınması, yıpranma nedeniyle temel unsurlarının anlaşılmaz hale gelmesi gibi durumlar kıymetli evrakın zayi olması kurumuyla ifade edilmektedir. Bu halde hak sahibinin, herhangi bir zararın veya hak kaybının meydana gelmesini önlemek için başvurabileceği çeşitli yolar bulunmaktadır. Başvurulabilecek yolları şu şekilde sıralamak mümkündür: Kıymetli evrak zayi olduğunda hak sahibinin […]

Devamını Oku