MÜLKİYET HAKKI VE KAMULAŞTIRMA

Daha önceki yazımızda, mülkiyet hakkının kapsamı ve bu hakkın sınırlandırılması için gereken koşullardan bahsetmiştik. (Lütfen Bkz.) Bu yazımızdaysa, mülkiyet hakkının kamulaştırma nedeniyle kısıtlanmasından bahsedeceğiz. Yine de hatırlatma niteliğinde olması adına; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin mülkiyet hakkıyla ilgili, Ek 1 No.’lu protokolün 1. maddesini alıntılamaktayız; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini […]

Devamını Oku

MÜLKİYET HAKKI

Malike, -yani mülkiyet hakkı sahibine- mal üzerinde en geniş yetkiyi veren ayni hakka, mülkiyet hakkı denir. Mülkiyet hakkı, malın sahibine; malı kullanma, maldan yararlanma ve malla ilgili en geniş manada her türlü tasarrufta bulunabilme hakkı vermektedir. Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.683, “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi […]

Devamını Oku

KAMULAŞTIRMA İLE KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA ARASINDAKİ FARKLAR

Kamulaştırma; Anayasa’nın 46. maddesinde ve ayrıca 2942 sayılı özel yasayla (Kamulaştırma Kanunu) düzenlenmiştir. Aslında kamulaştırma ve kamulaştırmasız el koyma genel görüş olarak amaçları bakımından birbirinden farksızdır. Kamu yararı çerçevesinde kamu hizmetlerinin devamı ve sürekliliği sağlanırken ihtiyaç olunduğunda mülkiyet hakkına yasal zeminde müdahale bu iki müessesenin de ortak amaçlarıdır. Öğretide bazı müellifler, kamulaştırmada bir amacın olduğu […]

Devamını Oku

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE GÖRE KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA

Ülkemizin 18.5.1954 tarihinde onaylayarak taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (“AİHS”) mülkiyet hakkını esasen üç ilke üzerine oturtmuştur. Bunlar kısaca: genel olarak mülkiyet hakkına saygı, kamu yararı nedeniyle hukuka uygun şekilde mülkiyet hakkından yoksunluğun meşruluğu, kamu yararına uygun şekilde mülkiyet hakkının kullanım düzenlenmesinin meşru bir müdahele sayılması. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) önüne gelen dosyalarda […]

Devamını Oku

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMADAN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI

Özel mülkiyet dahilinde bulunan bir taşınmazın idarece kamulaştırılmadan hukuki veya fiili el atmaya maruz kalışını ilgili yazımızda açıklamıştık (Bkz. Kamulaştırmasız El Atma). Burada bu ikili ayrımın yapılmasının temelde hizmet ettiği bir amaç bulunmaktadır. Hukuki el atmada, taşınmazın üzerinde hiçbir inşai işlem yapılmamış olduğundan; malik, dilerse taşınmazın bedelini dilerse kamulaştırma yapılmaksızın taşınmazı imar planına dahil eden […]

Devamını Oku

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA

Taşınmazın bağlı bulunduğu idarenin herhangi bir yasal dayanak olmadan taşınmaz üzerinde fiilen tasarrufta bulunması veya idari bir işlemle taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkından kaynaklı haklarını kullanmasının önüne geçmesi şeklinde kamulaştırmasız el atma ortaya çıkabilir. Burada ikili bir ayrım vardır. İdarenin taşınmaz üzerinde fiili tasarrufta bulunması “fiili el atma”; idari bir karar veya işlemle mülkiyet hakkını kullanılamaz […]

Devamını Oku