NAFAKA ARTIRIM DAVASI

Nafaka, boşanma davası sürerken ya da boşanma davasının sona ermesinden sonra maddi olarak zorluğa düşecek olan kişiye bağlanan ve her ay ödenmesi gereken para olarak ifade edilebilir. (İlgili yazımız için bkz…)Nafaka tedbir nafakası adı altında verilebileceği gibi yine yardım nafakası şeklinde ve yahut iştirak nafakası adı altında da verilebilir. Boşanma davalarında nafaka türlerinden herhangi birine […]

Devamını Oku

ORTAK VELAYET

Velayet; çocuğun ergin bir birey olana kadar fiziksel ve ruhsal gelişiminde anne ve babaya istisnai durumlarda da evlat edinene verilen hak ve yükümlülüklerin bütünüdür. Velayet Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) tanımlanmamıştır lakin çocuğun üstün menfaati göz önünde tutularak genel anlamda düzenlenmiştir. Bugünkü konumuz ise eşlerin boşandıktan sonra çocuk üzerinde ortak velayet hakkına sahip olup olamayacağıdır. Gelişmiş […]

Devamını Oku

NAFAKA TÜRLERİ

Nafaka, boşanma davası sürerken ya da boşanma davasının sona ermesinden sonra maddi olarak zorluğa düşecek olan kişiye bağlanan ve her ay ödenmesi gereken para olarak ifade edilebilir. Her nafaka türü için farklı şartlar gerekir. Bu şartların yerine getirilmiş olması durumunda ancak nafaka alınabilir. Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olmak […]

Devamını Oku

ZİNA NASIL İSPATLANIR?

Zinanın ispatı için  zinaya ilişkin delil sunulması gereklidir. Zinaya yönelik delil olmaksızın ispatından bahsedilemez. Dolayısıyla bir şahıs, eşinin zina yaptığından başka bir deyişle aldatıldığından  emin olsa bile eğer elinde bu durumu ispatlayacak bir kanıtı yoksa veya böyle bir delili elde edebileceği bir yer de mevcut değilse zinanın ispatlanması kesinlikle mümkün olmayacaktır. Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) […]

Devamını Oku

VESAYET MAKAMI

Vesayet kurumunda asıl amaç vesayet altına alınan kişinin menfaatlerini korumak ve zarara uğramasını engellemektedir. Kişinin, zorunlu hallerde vesayet altına alınması söz konusu olabilecekken, kendi isteğiyle de kendisine vasi tayin edilebilecektir. Vasi atanmasını gerektiren haller temelde ikiye ayrılmaktadır. Bunlar yaş küçüklüğü ve kısıtlılık halleridir. Bu doğrultuda söylenebilir ki, vesayet makamı sayesinde reşit olmamış küçüklerin veya yasal […]

Devamını Oku