KİRA BEDELLERİNİN ÖDENMEMESİ NEDENİYLE EV SAHİBİNİN KİRA SÖZLEŞMESİNİ FESİH HAKKI

Bir önceki yazımızda kiracının geçerli bir şekilde tahliye taahhüdünde bulunması halinde, kiracının taahhüt edilen tarihte kira sözleşmesine konu olan taşınmazı boşaltma zorunluluğuna değinmiştik. (Lütfen Bkz.) Bu yazımızdaysa kiracı tarafından kira bedellerinin ödenmemesi halinde, ev sahibinin kira sözleşmesini fesih hakkını ele alacağız.

Bilindiği gibi kira sözleşmesi sonucunda kiraya veren; kira sözleşmesinin konusunu oluşturan malı kullanmayı ve bu kullanmayla birlikte maldan yararlanmayı kiralayana bırakma yükümlülüğü altına girdiği gibi, kiralayan da kararlaştırılan kira bedelini, yine kararlaştırılan ifa yeri ve zamanına göre ödeme borcu altındadır. Kiracının bu yükümlülüğü, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) madde 313’te “Kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür.” ve 314’te “Kiracı, aksine sözleşme ve yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.

Kiracı tarafından bedel yükümlülüğünün ihlal edilmesi halinde bu ihlal doğrudan kiraya verene kira sözleşmesini feshetme hakkını vermese de; kiraya veren, koşullara uygun olarak kiracıya fesih bildirimi yapması halinde sözleşmeyi feshedebilir. Bu durumda uygulanması gereken, TBK’nın “Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.” şeklindeki 315. maddesidir.  

Son olarak konunun netlik kazanması adına, ilgili emsal kararları alıntılamaktayız;

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 17.04.2014 T., 2014/3531 E., 2014/5192 K.; “Alacaklı vekili tarafından, kiracı borçlunun kira borcunu ödemediğinden bahisle, icra takibi başlatıldığı, davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin davalı borçluya 09.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve bu ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmıştır. İ.İ.K. 269/1. maddesi göndermesi ile, olaya uygulanması gereken TBK’nun 315.maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden, alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz. Alacaklı vekili 30 günlük ödeme süresi dolmadan, 08.10.2013 tarihinde icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuştur. Bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken …”

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 11.09.2014 T., 2014/9221 E., 2014/9629 K.; “İİK.nun 269/1 maddesi göndermesi ile uygulanması gereken 6098 sayılı Türk s süresi dolmadan yapılan tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Ayrıca davaya dayanak yazılı kira sözleşmesi de aylık kira paralarının her ayın 1 ile 5’i arası peşin olarak ödeneceği taraflarca kararlaştırıldığından, takip tarihi olan 04/03/2014 tarihinde Mart 2014 ay kirası henüz istenebilir halde bulunmadığından Mart 2014 ay kira parasının takibe konu edilmesi ve mahkemece itirazın bu ay kira bedeli üzerinden de kaldırılması da doğru değildir.”

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir