ÇOCUKLARA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRLERİ

Türk Ceza Kanunu (“TCK”) içerisinde tanımlanmış suçların işlenmesi halinde; suçun ve suçlunun durumu göz önünde tutularak hükmedilen yaptırım türüne, güvenlik tedbirleri denmektedir. Aynı zamanda bu güvenlik tedbirleri, yine TCK kapsamında çeşitli dallara ayrılmaktadır.

Çocukları özgü güvenlik tedbirleri, TCK madde 56’da “Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle uygulanacakları ilgili kanunda gösterilir.” şeklinde atıf usulüyle düzenlenmektedir. 56. maddenin atıf yaptığı kanun, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’dur.

Çocuk Koruma Kanunu madde 5’de, “Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan; a) Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye, b) Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine, c) Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine, d) Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına, 9503 e) Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya, Yönelik tedbirdir. Hakkında, birinci fıkranın (e) bendinde tanımlanan barınma tedbiri uygulanan kimselerin, talepleri hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.  Tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması hâlinde; çocuk, bu kişilere teslim edilir. Bu fıkranın uygulanmasında, çocuk hakkında birinci fıkrada belirtilen tedbirlerden birisine de karar verilebilir.” şeklinde, ilgili konu hakkında düzenleme yapılmıştır.

Özetle; çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasında, önce çocuk hakkında sosyal inceleme raporu hazırlanmaktadır. Ardından danışma, eğitim, sağlık, bakım, barınma tedbirlerinden biri ya da birkaçının uygulaması hakkında ilgili kamu kuruluşlarındaki personeller tarafından plan hazırlanarak, çocuğun tesliminden sonra on gün içerisinde rapor yetkili çocuk mahkemesine sunulmaktadır. Mahkeme nezdinde uygunluğu kabul edilen rapor; çocuğa doğrudan uygulansa da, mahkeme üç ayda bir raporun sosyal hizmet görevlileri tarafından çocuk üzerindeki etkisinin incelenmesi için hüküm kurmaktadır.

Çocuklara özgü güvenlik tedbiri uygulamasının daha net anlaşılması adına, Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin bir kararını alıntılamaktayız; Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 20.11.2011 T., 2008/976 E., 2011/49798 K.; “TCK’nun 56. maddesinde yer verilen Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbiri ifadesinden maksat ceza sorumluluğu bulunmayan çocuklar için uygulanacak tedbirlerdir…sisteminde ceza sorumluluğu bulunmakla birlikte çocuk hakkında ceza yerine güvenlik tedbiri uygulanmasına imkan tanınmamıştır. Ceza sorumluluğu olanlar için 31. maddesine göre indirimli ceza uygulanacaktır. Bu çocuklar için 56. maddesinin yollamada bulunduğu ÇKK’nun 11. maddesinde yer verilen çocuklara özgü güvenlik tedbiri uygulanamayacaktır. Ceza uygulanan çocuk koruma ihtiyacı içerisinde ise ÇKK’nun 5. maddesindeki yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler uygulanabilecektir. Hal böyle olunca yasal koşulları bulunmadığı halde; 5395 Sayılı Yasanın 11. Maddesinde 5395 Sayılı Yasanın 11. maddesinde; Bu kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır biçimindeki düzenleme gözetilmeden, 15-18 yaş grubunda olup ceza sorumluluğu bulunduğunda kuşku bulunmayan SSÇ hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilip, ayrıca 5237 Sayılı Yasanın 56. maddesiyle anılan yasanın 5, 11. maddeleri uyarınca koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasına karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş…” şeklinde hüküm kurmuştur.

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir