MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ – VII

Bir önceki yazımızda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun”) madde 5/1-h hükmü ile düzenlenen; “dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler” ile 5/1-ı hükmü ile düzenlenen “kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler”den bahsetmiştik.

Bu yazımızda ise mutlak ret nedenlerinden sonuncusu olan; “tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler”den söz edeceğiz.

Mutlak Ret Nedenleri

SMK Madde 5/1-i: Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler

Kanun’un 5/1. maddesinin (i) bendinde, “tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler”in marka olarak tescil edilemeyeceği öngörülmüştür.

Coğrafi işaret kavramı, Kanun’un madde 34/1; “Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir.” hükmüyle tanımlanmaktadır. Coğrafi işaretler, müstakilen bir sınai hak niteliğine sahip olup, bunlar halihazırda tescilli ise, ilişkili oldukları ürünler bakımından marka olarak tescil edilebilmeleri mümkün olmamaktadır. Örneğin, “Kayseri Pastırması” ibaresi coğrafi işaret olarak tescilli bir ibaredir. Dolayısıyla bu ibarenin, pastırma ürünleri bakımından asli yahut tali unsur olarak tescil edilebilmesi mümkün değildir.  

Kanun’un madde 5/1-i düzenlemesi ile amaçlanan; coğrafi işaret olarak tesciline neden olacak bir vasfı bulunmayan ürünler için, potansiyel tüketici kitlesinin satın alma kararının etkilenmesinin ve tüketicinin coğrafi kaynak bakımından ilgili özelliği taşımayan bir ürünü yanılgılı şekilde satın almasının önüne geçmektir.

Bir sonraki yazımızda, mutlak ret nedenlerine ilişkin getirilmiş istisnalardan bahsedeceğiz.  

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir