TAHLİYE DAVALARINDA KİRALAYANIN KİRADA OTURMASI

Konut ve işyeri kiralarında kiralanan taşınmazın tahliyesi için yollardan ve kiracının tahliye sebeplerinden bahsetmiş (Lütfen Bkz…), kira sözleşmesinin gereksinim nedeniyle feshine ilişkin detaylı açıklamalara yer vermiştik (Lütfen Bkz…). Türk Borçlar Kanunu’nun 350/1. maddesine göre kiraya verenin; Kendisi Eşi Altsoyu Üstsoyu Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişiler için ihtiyaç bulunması halinde kiraya veren kira sözleşmesini feshedebilecektir. […]

Devamını Oku

MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ – VII

Önceki yazılarımızda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun”) madde 5/1 hükmü ile düzenlenen; mutlak tescil engellerinden bahsetmiştik: (Lütfen Bkz…) (Lütfen Bkz…) (Lütfen Bkz…) (Lütfen Bkz…) (Lütfen Bkz…) (Lütfen Bkz…) Bu yazımızda ise mutlak ret nedenlerine ilişkin getirilmiş istisnalardan söz edeceğiz. SMK Madde 5/2: Kullanım sonucu ayırt edicilik kazanma Kanun’un madde 5/2 hükmüyle; başvuru tarihinden önce […]

Devamını Oku

HAK ARAMA HÜRRİYETİ KAPSAMINDA İDARİ DAVA AÇMA SÜRESİNİN İŞLEMEYE BAŞLAMASI SORUNU

Anayasa’nın 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.” şeklinde düzenlenen hak arama hürriyetinin en önemli unsuru; mahkemeye erişim, başka bir söylemle dava açma hakkıdır. Birçok hak ve hürriyette olduğu […]

Devamını Oku

KİRACI VE KİRAYA VEREN ARASINDAKİ CEZA DOSYASININ KİRA SÖZLEŞMESİNE ETKİSİ

Bir önceki yazımızda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesinden hareketle, kiracının kira sözleşmesini ihlal etmesi halinde sözleşmenin akıbetinin ne olacağı hususunda açıklamalarımıza yer vermiş, kiracı ve kiraya veren arasında fiziki yahut sözlü şiddet, ihtilaf, açılmış dava ya da soruşturma dosyaları olmasının Yargıtay uygulamasında madde 316 kapsamında değerlendirildiğini ve kira sözleşmesinin mehil verilmeksizin feshi ile […]

Devamını Oku

MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ – VII

Bir önceki yazımızda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun”) madde 5/1-h hükmü ile düzenlenen; “dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler” ile 5/1-ı hükmü ile düzenlenen “kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler”den bahsetmiştik. Bu yazımızda ise mutlak ret nedenlerinden sonuncusu olan; “tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler”den söz edeceğiz. Mutlak […]

Devamını Oku

TÜRK CEZA KANUNU BAKIMINDAN ÇEVRENİN TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇU

Çevre; tüm canlıların yaşam alanlarını içeren toprak, su ve hava sahasından meydana gelen bir bütündür. Bu bakımdan, çevrenin korunması ve kirletilmesi konularının tüm bu alanlar göz önünde bulundurulmak suretiyle büyük çerçevede değerlendirilmesi lazım gelmektedir. Ayrıca bilindiği üzere, çevrenin kirletilmesi hem kasten hem de taksirle gerçekleştirilebilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. madde hükmü “Herkes, sağlıklı ve dengeli […]

Devamını Oku

AVUKATIN HAKSIZ YERE BAROYA ŞİKAYET EDİLMESİ KİŞİLİK HAKKI İHLALİ OLUŞTURUR MU – I

En yaygın tanımıyla kişilik hakkı, kişinin; maddi, manevi ve iktisadi varlığı üzerindeki haklarıdır. Kişilik haklarının kapsamına kişinin; yaşamı, vücut bütünlüğü, sağlığı, yaşam alanı, resmi, şeref ve haysiyeti üzerindeki hakları girmektedir. Haksız yere baroya şikayet edilmesi sonucunda avukatın ihlal edilen kişilik hakkıysa, şeref ve haysiyeti üzerindeki hakkıdır. Şeref ve haysiyet gündelik yaşamda birbirlerini karşılar anlamlarda kullanılsa […]

Devamını Oku