MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ – VII

Önceki yazılarımızda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun”) madde 5/1 hükmü ile düzenlenen; mutlak tescil engellerinden bahsetmiştik:

(Lütfen Bkz…)

(Lütfen Bkz…)

(Lütfen Bkz…)

(Lütfen Bkz…)

(Lütfen Bkz…)

(Lütfen Bkz…)

Bu yazımızda ise mutlak ret nedenlerine ilişkin getirilmiş istisnalardan söz edeceğiz.

SMK Madde 5/2: Kullanım sonucu ayırt edicilik kazanma

Kanun’un madde 5/2 hükmüyle; başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmış bir markanın tescilinin, Kanun’un madde 5/1-b, 5/1-c ve 5/1-d bentlerine göre reddedilemeyeceği düzenleme altına alınmıştır.  Maddeyle amaçlanan, esasen ayırt ediciliğe sahip olmayan ancak kullanım sonucu ayır edicilik kazanmış bir işaretin ve bu işarete ilişkin marka hakkı sahibinin korunmasıdır.

SMK Madde 5/3: Muvafakat

Kanun’un madde 5/3 hükmüyle; bir marka başvurusunun, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kuruma sunulması hâlinde Kanun’un madde 5/1-ç bendine göre reddedilemeyeceği düzenleme altına alınmıştır. Kanun, madde 5/1-ç hükmüyle, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceğini öngörmüşse de, önceki marka hakkı sahibinin muvafakati, söz konusu tescil engelini ortadan kaldıracaktır.

Bir sonraki yazımızda, nispi ret nedenlerinden bahsedeceğiz.

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir