BELİRLENEN DERNEK AMACI, DERNEK KURULDUKTAN SONRA DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?

Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.56, “Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır.” diyerek derneğin tanımını yapmaktadır. (Daha önceki yazımızda dernek hakkında ayrıntılı bilgilere yer verdik. Lütfen Bkz.) Her tüzel kişilik de […]

Devamını Oku

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN GÖREV VE YETKİLERİ – 1.2.

Soyut norm denetiminin teori kısmından sonra, bu yazımızda denetimin usul kuralları kısmına geçeceğiz. Öncelikle belirtelim, hem soyut hem de somut norm denetimin dava açma ve yargılama süreci oldukça sıkı usul kurallarına bağlanmıştır. Bu kuralların varlığının temel gayesinin, inceleme sürecine kolaylık sağlamak olduğu düşünülmektedir. Usul kurallarını ayrıntılı olarak incelemeye geçmeden önce; yasaların incelenmesi kavramının içerisinde anayasa […]

Devamını Oku

ORMAN YANGINI SUÇLARI

Orman yangını çıkarma suçları 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 2. fıkrası “76 ncı maddenin (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen fiilleri işleyenler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezasına hükmolunur.” hükmünü amir olup, maddede atıf yapılan fiiller; ormanlarda izin verilen ve ocak yeri olarak belirlenen yerler dışında ateş […]

Devamını Oku

İHTİYATİ HACZİN FEKKİNDE TAHSİL HARCININ KESİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Tahsil harcı, konusu para veya teminat olan icra takiplerinde gündeme gelen nispi bir harç türüdür. Bu harcı ödeme yükümlülüğü borçlunun üzerindedir ve icra veznesine para girdiği durumda devlet bu paradan tahsil harcı kesmeyip borçludan ayrıca ister meğerki; borçlu yeteri kadar ödeme yapmamış veya satılan malların parası borçları ödemeye yetmemiş dolayısıyla da tahsil harcı karşılanamamış olsun. […]

Devamını Oku

MAĞDURUN RIZASININ TAZMİNAT ORANINA ETKİSİ

Bir önceki yazımızda, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) kapsamında hukuka uygunluk sebeplerini ele alırken, hukuka uygunluk sebeplerinin bir türü olan rızayı daha detaylı olarak ele alacağımızı belirtmiştik. Genel olarak rıza; ilgili kişinin, üzerinde tasarrufta bulunabileceği hakkıyla ilgili bilgilendirmeye dayalı olarak ve baskı altında kalmadan onay vermesi anlamına gelmektedir. Ancak mağdur tarafından verilen bu rızasının hukuka uygunluk […]

Devamını Oku

YALAN TANIKLIK SUÇU NEDİR?

Yalan tanıklık suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) “Adliyeye Karşı Suçlar” kısmında madde 272’de düzenlenmiştir. TCK madde 272/1 “Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” hükmünü amir olup yalan tanıklık suçunun […]

Devamını Oku

ANAYASA MAHKEMESİNİN GÖREV VE YETKİLERİ – 1.1.

Daha önceki yazımızda Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş ve yapısından detaylı olarak bahsetmiştik. (Lütfen Bkz.) (Lütfen Bkz.) Bu yazımızdaysa Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerinden biri olan hukuka uygunluk denetimini ele alıp, ardından bu denetimin alt dallarından olan soyut norm denetimini (iptal davası) inceleyeceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin en önemli kuruluş gayesi; kanunların, cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, TBMM İçtüzüğünün veya bunların belirli […]

Devamını Oku