MALPRAKTİS NEDENİYLE CEZA DAVASI

  Malpraktis kelimesi tıbbi bir terim olup hekimin hatalı uygulaması anlamına gelmektedir. Hekimin hatalı uygulaması diğer bir deyişle malpraktis sonucu birtakım zararlar ortaya çıkar. Zararların tazmini için mağdur hem hukuki hem de cezai yollara başvurma hakkına sahiptir. Bugünkü yazımızda ise hatalı tıbbi uygulama nedeniyle hekimin cezai sorumluluğu anlatılacaktır. Ceza hukuku bakımından konuyu ele alacak olursak […]

Devamını Oku

EVLENME YAŞI KAÇTIR?

Evlilik ve aile literatürü incelendiğinde her iki kavram açısından da evrensel bir tanımın olmadığı görülmektedir. Evlilik demografi sözlüğünde, karşı cinsten iki birey tarafından oluşturulmuş, resmi, dini veya ülkesel farklılıklara göre geleneksel olarak başka türlerde gerçekleştirilen meşru bir birliktelik olarak tanımlanırken, Birleşmiş Milletler tarafından verilen tanım kadın ve erkeğin yasal birleşmesi olarak ifade bulmuştur. Bu tanımdaki […]

Devamını Oku

TİCARİ BELGELERİN SAKLANMA SÜRELERİ

Tacir olarak kabul edilmenin kanunen sayılan bir takım sonuçlarının varlığından ve bunlardan birinin de, ticari işletmeyle alakalı belgelerin kopyalarını saklama yükümlülüğü olduğundan daha önceki bir yazımızda bahsetmiştik.(Bkz.İlgili yazımız…) Peki kanunen tacirin, bu ticari belgeleri kaç yıl saklaması gerekmektedir? Bu hususta, hukukumuzda iki ayrı düzenleme mevcuttur: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 253: “Bu Kanuna göre […]

Devamını Oku

İHTİYATİ TEDBİRDE “ÖLÇÜLÜLÜK” ve “TALEPLE BAĞLILIK” İLKELERİNİN UYGULANMASI

İhtiyati tedbirin geçici bir hukuki koruma olduğundan ve bu bağlamda özelliklerinin, şartlarının neler olduğundan bir diğer yazımızda detaylı olarak bahsetmiştik, lütfen bakınız (Bkz.İlgili yazımız…). Bu yazımızda ise hakimin mevcut bir davada veya ileride açılacak bir dava için ihtiyati tedbir uygulaması halinde; ölçülülük ve taleple bağlılık ilkelerine uygun bir şekilde karar vermesi gerektiğinden bahsedeceğiz. “Ölçülülük” ilkesi; […]

Devamını Oku

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 116. maddesi: “(1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan […]

Devamını Oku

ÇOCUK DÜŞÜRTME SUÇU

Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) çocuk düşürtme suçu, çocuk düşürme suçu ve kısırlaştırma suçları birbirinden farklı suçlar olup, kanun koyucu her suç bakımından ayrı cezalar tayin etmiştir. Çocuk düşürtme suçu TCK  madde 99’da düzenlenmiştir. Bu suç  bakımından, kanun koyucu, suçu oluşturan fiilde gebe kadının rızasının bulunup bulunmaması durumuna göre bir ayrım yapmıştır. Bu ayrım şu şekildedir; […]

Devamını Oku

TÜKETİCİYE SİPARİŞ ETMEDİĞİ BİR MALIN GÖNDERİLMESİ VEYA HİZMETİN SUNULMASI

Tüketiciye sipariş etmediği bir malın gönderilmesi veya hizmetin sunulması halinde, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre; tüketicinin malı koruma ya da geri gönderme gibi bir yükümlülüğünden bahsedilemeyeceği gibi tüketicinin söz konusu malı kullanmış olması da sözleşmenin kurulması bakımından herhangi bir kabul anlamı taşımayacaktır. Satıcı, bu konuya ilişkin olarak tüketiciye karşı bir hak da ileri […]

Devamını Oku